Kayıtlar

Şubat, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DOĞRU TANI NASIL KONUR

   Günlerce süren kaşıntı ve uyku düzeninde bozukluk nedeniyle hayat kalitesini oldukça olumsuz etkileyebiliyor. Oysa doğru yaklaşım ve tedavi her şeyi değiştirebiliyor. 14 Eylül Atopik Dermatit Günü öncesi “Dermatoimmünoloji ve Alerji Derneği” ile “Alerji ile Yaşam Derneği”; ülkemizde bu konudaki farkındalığı arttırmak amaçlı Sanofi Genzyme’ın koşulsuz desteğiyle bir basın toplantısı düzenleyerek hastalık hakkında bilgi verdi. Günde 12 saatten fazla kaşındığınızı düşünün ve beraberinde gelen uykusuzluk, yorgunluk, hırpalanan bir cilt ve tüm bunlara bağlı olarak sosyal hayatın etkilenmesi. Şiddetli kaşıntı ile kendini gösteren Atopik Dermatit, toplumun neredeyse beşte birini değişik şekillerde etkileyen ve farklı yaş gruplarında, farklı belirtiler gösteren bir deri hastalığı. Oysa doğru tanı ve tedaviyle kontrol altına alınabiliyor, hayat kalitesi kıyaslanamaz derecede yükseliyor. Bunun yolu ise toplumda Atopik Dermatit’le ilgili farkındalığı yükseltmekten geçiyor. Bu yönde ça...

COVİD HABERLERİ

   “Geçen yıl aynı döneme göre karşılaştırdığımız zaman, 2019 Mart-Ağustos aylarındaki hasta verilerimize göre acil servise yaklaşık 6 bin hasta gelmiş, ancak bu dönemde baktığımız zaman 3-4 bin rakamını görüyoruz. Polikliniğe baktığımız zaman geçen yıl aynı dönemde Mart-Ağustos arasında 32 bin hasta bakmışken, bu yıl Covid döneminde 18 bin hastanın olduğunu görüyoruz. Bu poliklinik ve acil kısmı, bir de anjiyo kısmına değinmek istiyorum. Geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 2 bin anjiyo yapmışken, bu yıl bu sayının 300 civarında olduğunu görüyoruz. Bu anjiyolar ayaktan göğüs ağrısı ile gelen hastalar değil, kalp krizi ile gelen hastalar. Bu şu anlama geliyor, kalp krizleri mevsimsel ya da aylara göre değişiklik gösterebilir ancak bu kadar majör bir değişikliğin olmaması gerekiyor. Bu tabloda yüzde 40-50 gibi azalmalar var. Peki bu hastalar ne oluyor? Bu hastaların büyük kısmı muhtemelen evde ya kalp krizi geçiriyorlar ya da evde kaybediyoruz.”

KALP PİLİ OLANLAR DA DÜZENLİ ARALIKLARLA KONTROLE GELMELİ

Kalp pili takılan hastaların belli düzenli aralıklarla kalp pillerinin kontrol edilmesi gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Yıldız,  “Malum, kalp pili taktığımız hastalarda belli süre sonra kalp pilinin yenilenmesi gerekebilir. O bakımdan özel cihazlarla, kalp pilinin süresinin ne kadar kaldığı kontrol ediliyor. O bakımdan o hastaların da belli periyodlarla hastanelerimize gelmelerinde fayda var. Kurumumuzda zaten telefon sistemi ile randevu alınıyor. Kalp pili için ayrı bir polikliniğimiz var. Oradan randevu alıp, zaman kaybetmeden, hızlı bir şekilde muayeneleri ve kontrollerini yapıp, hastaneden güvenli bir şekilde uzaklaştırıyoruz” dedi.

KALP VE DAMAR HASTALARININ TAKİPLERİ ÖNEMLİ

Dünyada ve ülkemizde, kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler birinci sırada olduğunu dile getiren Yıldız, şöyle devam etti: “Özellikle belli bir yaş grubunun üzerinde bu daha da sık. Böyle olunca, kalp ve damar hastalarının takipleri önemli. Düzenli olarak takip edilmesi gerekiyor. En azından 6 ayda bir, yılda bir defa takibi olması gerekiyor. Bu hastalarımızın tedavilerinde herhangi bir gecikme olmaması gerekiyor. Göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı gibi mevcut şikayetlerinde artma olduğu takdirde, direkt hastaneye gelmeleri gerekiyor ki zamanında tedavisi  yapılsın. Biz bu süreçte anjiyo yaptığımız hastalarda, kalp krizi ya da göğüs ağrısıyla gelen hastalarda şunu gördük; daha gecikmiş vakalar. Covid öncesindeki dönemde hastalar daha erken geldiği için damar özellikleri daha farklıyken, bu kovid döneminde evde uzun süre beklemeleri, normalde yarım saat, bir saatte gelirken 6-12-24 saat ya da birkaç gün evde bekledikleri için anatomi dediğimiz damarın yapısı da, pıhtının öze...

ARDİYAK SERVİSLERİNE BAŞVURULAR YARI YARIYA DÜŞTÜ

Koronavirüs salgını nedeniyle çeşitli şikayetleri olan hastaların, hastanelere başvurmaktan çekindiklerini söyleyen Prof. Dr. Yıldız, şunları söyledi: “Önümüzdeki günlerde Covid ile ilgili gerek ulusal, gerek yurtdışındaki, gerekse dünya sağlık örgütlerinin verileri, pandemi sürecinin devam edeceği yönünde. Dolayısıyla kalp ve damar hastalıkları olan hastaların yaklaşımı, nasıl bir tutum sergilemesi gerektiği önemli. Geçen yılki verilere göre bu yıl mart ve ağustos aylarında, hasta sayılarımızda azalma var. Kardiyak Acil Servimizde, yüzde 25-30 oranında azalma olduğunu söyleyebiliriz. Halbuki kalp ve damar hastalıklarına bağlı Covid ölümleri daha fazla. Bu hastalar, özellikle 65 yaş üstü olanlar, enfeksiyon nedeniyle hastane ortamında bulunmak istemiyor. Ancak bu hastaların daha da dikkatli olması gerekiyor. Muhtemelen bu hastaların evde ağrıları ya da şikayetleri devam ederken, kalp krizi geçirdiklerini ya da vefat ettiklerini düşünüyoruz. Dolayısıyla kalp ve damar hastalıkları kişile...

CORONA HASTALARI VE COVİD

   Bu hastaların kontrol ve tedavilerinin aksatılmadan yapılması gerektiğini ifade eden Yıldız, “Geçen yıl aynı döneme göre karşılaştırdığımız zaman, 2019 Mart-Ağustos aylarındaki hasta verilerimize göre acil servise yaklaşık 6 bin hasta gelmiş ancak bu dönemde baktığımız zaman 3-4 bin rakamını görüyoruz. Polikliniğe baktığımız zaman geçen yıl aynı dönemde Mart-Ağustos arasında 32 bin hasta bakmışken, bu yıl Covid döneminde 18 bin hastanın olduğunu görüyoruz. Bu poliklinik ve acil kısmı, bir de anjiyo kısmına değinmek istiyorum. Geçen yıl aynı dönemde yaklaşık 2 bin anjiyo yapmışken, bu yıl bu sayının 300 civarında olduğunu görüyoruz” dedi.

Cerrahpaşa Kardiyoloji Enstitüsü Kardiyolojik Temel Bilimler

   Prof. Dr. Yıldız; “Bu hastaların daha da dikkatli olması gerekiyor. Muhtemelen bu hastaların evde ağrıları ya da şikayetleri devam ederken, kalp krizi geçirdiklerini ya da vefat ettiklerini düşünüyoruz. Dolayısıyla kalp ve damar hastalıkları kişilerin, şikayetleri olması halinde hastaneye başvurmaları gerekiyor” diye konuştu. Dünyada  ve Türkiye’de kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler birinci sırada. Kalp ve Damar hastalıklarına sahip kişilerin, düzenli olarak muayene olması ve takip edilmesi hayati önem taşıyor. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle kalp damar hastası pek çok kişi, virüse yakalanma korkusuyla ciddi şikayetleri dahi olsa hastanelere başvurmaktan çekiniyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Kardiyoloji Enstitüsü Kardiyolojik Temel Bilimler Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr.  Ahmet Yıldız,  geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre kardiyoloji bölümüne başvuruların oldukça azaldığını ve muhtemelen kişilerin evde kalp krizi geçirdiğini ya da vefat et...

KORONA VİRÜS 15 GÜN YOGUN BAKIMDA BIRAKTI

   15 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra iyileştim, servise çıkardılar. Korona herkese gelir, bana gelmez diyordum. Öyle olmuyormuş. Kendimizi ve sağlık çalışanlarını üzmemek için sosyal mesafeye uyalım ve maskesiz dışarıya çıkmayalım” dedi. Alaşehir Devlet Hastanesi Başhekimi Kadir Gem, “Mehmet Bey korona süreci boyunca ağır enfeksiyon tanımına uyan klinik tabloyla hastanemize geldi. Kendisine korona tedavisiyle ilgili şu anda en üst basamaklardan birisi olan plazma tedavisini uyguladık. Başarılı olduğumuz için mutluyuz. Hastamızın genel durumu düzeldi. Mekanik vantilatör sayesinde solunum yapabiliyordu. Zor bir süreçti ancak hem hastamızın hem de sağlık çalışanlarımızın gayretli bir çalışması sonucu Mehmet Beyi sağlığına kavuşturduğumuz için çok mutluyuz. Alaşehir Devlet Hastanesi olarak üst düzeyde ilk kez plazma tedavisi uygulayarak başarı sağladık. Korona tedbirlerine harfi harfine uyalım.

ALAŞEHİR DEVLET HASTANESİ

Hastalık süresince yaşadıklarını anlatan Mehmet Eroğlu, “Hastalık belirtileri boğaz ağrısı, ateş, koku alamama olarak başladı. Bende daha önceden faranjit hastalığı olduğumdan dolayı korona olduğunu anlayamadım, tedaviye geç kaldım. Korona testi yaptırdığımda hastalık ilerlemişti. Bu nedenle entübe durumu yaşadım. Entübe döneminde plazma vermişler. 15 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra iyileştim, servise çıkardılar. Korona herkese gelir, bana gelmez diyordum. Öyle olmuyormuş. Kendimizi ve sağlık çalışanlarını üzmemek için sosyal mesafeye uyalım ve maskesiz dışarıya çıkmayalım” dedi. Alaşehir Devlet Hastanesi Başhekimi Kadir Gem, “Mehmet Bey korona süreci boyunca ağır enfeksiyon tanımına uyan klinik tabloyla hastanemize geldi. Kendisine korona tedavisiyle ilgili şu anda en üst basamaklardan birisi olan plazma tedavisini uyguladık. Başarılı olduğumuz için mutluyuz. Hastamızın genel durumu düzeldi. Mekanik vantilatör sayesinde solunum yapabiliyordu. Zor bir süreçti ancak hem hastamızın hem...

KORONA BELASI ALAŞEHİRDE

  Alaşehir PTT personeli Mehmet Eroğlu, 10 Ağustos’ta evinde rahatsızlanınca Alaşehir Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Yapılan tahliller sonucu Eroğlu’nun Covid- 19 testi pozitif çıktı. Mehmet Eroğlu, entübe hastası olarak yoğun bakımda tedaviye alınırken, 4 çocuğu ve eşine de test yapıldı. Eroğlu’nun 17 yaşındaki kızının testi de pozitif çıktı, evinde tedaviye alındı. Doktorlar, durumu ağırlaşan Eroğlu için plazma tedavisine karar verdi. Aranan plazma İzmir’de bulundu. Mehmet Eroğlu’na uygulanan plazma tedavisi, olumlu cevap verdi. Mehmet Eroğlu, 15 günlük yoğun bakım sürecinin ardından servise alındı. 32 günlük tedavinin ardından Mehmet Eroğlu, bugün taburcu edildi, kızı Elif de sağlığına kavuştu. Hastalık süresince yaşadıklarını anlatan Mehmet Eroğlu, “Hastalık belirtileri boğaz ağrısı, ateş, koku alamama olarak başladı. Bende daha önceden faranjit hastalığı olduğumdan dolayı korona olduğunu anlayamadım, tedaviye geç kaldım. Korona testi yaptırdığımda hastalık ilerlemişti. Bu ...